31 Ocak 2012 Salı

''O''

Ne sıkıca kavrayabiliyorum, ne de bırakabiliyorum onu,

Beni kontrol etmesine yetecek kadar sıkı tutuyor beni, ama ayağım kaysa düşmeme müsaade edecek gibi; hata yapma lüksümü elimde tutmamı istiyor.

Büsbütün karışmış olan bu durum beni yorması gerekirken hareketlerimi yavaşlatıyor; yavaşlamak algılarımı açıyor.

Onu ; anlayamasam da içselleştiriyorum, zaafım oluyor.

Tanımadığım kimselere gidip bir silüetten bahsetmek istiyorum bazen..

Olmuyor.

Kafamda tanımlamayadığım ''o'' 'yu anlatamıyorum.

Oluşturamadığım cümlelerle konuşmak olmayacak işmiş.

Belirgin bir noktasında değil bütününde bir ışık arıyorum bu kez, bulamıyorum.

Yineliyorum herzamanki sorularımı , cevap bulmak için değil sormuş olmak için soruyor gibiyim..

Kim o?
Şimdi nerede?
Hiç burda oldu mu?

Tanımlamak değil amacım, tanımak.. Anlatamamak bile adım oluyor tanımak yolunda çoğu zaman.

Onu tanımaya çalışırken kendime döndüğümü farkediyorum, hoşuma gidiyor bu durum.

O, varlığıyla; bilerek ve isteyerek , belki de bilinçsizce büyütüyor,değiştiriyor beni.

Ya ben ? Ben ''o'' nun için ''O'' olabiliyor muyum?