5 Haziran 2013 Çarşamba

Tek Cevap Hakkı

Tek cevap hakkı verdim kendime. Doğru bildiğim yanlışlar oldu evet ama yanlış bildiklerim konusunda yanılmadım hiç.

Kurallarım vardı. Hala varlar. Gün be gün artıp azalıyorlar ama nerdeyse hep aklımdalar.

Kırmızı çizgilerim konusunda kararsızım, asla asla dememem gerektiğini öğrendim birkaç sene önce. Dilimi ısırıyorum o günden beri. Büyük cümleler şuursuz insanlara ait bence.

İrade hem en büyük kozum hem de en zayıf noktam biliyorum. Ya hep ya hiç diyenlerden değilim, siyah beyazın yanında gri tonların varlığını reddetmiyorum.

Ama durmam gereken noktayı biliyorum. İşte onu iyi öğrettiler.

Öğrettiler mi sahi? Ben mi öğrendim yoksa? Deneme yanılma oyununda, yanıla yanıla öğrenmiş olabilir miyim?

Bu kez deneme yanılma yöntemini tercih edemeyeceğim bir soruyla yüzleştim.

Denememem, yanılmamam  şart.

Tek soru var önümde, tek yanlış şık. Birden çok yanlış olur normalde sorularda değil mi?

Değil işte. Bu sorunun tek yanlış şıkkı var.

Ne kadar kolay değil mi?

Değil.

İnanın o kadar kolay değil.

Beynimle barışık olmama rağmen bu kez, yanıltıyor beni. Yardımcı sayılmaz. Kendi halime bırakmış gibi umursamıyor durumu, alternatifler yaratmak konusunda kısır kalıyor.

Kendi kendime konuşuyorum.

O beni dinlemiyor.



Kendini durduramıyorsan şayet,

Ve yanlış şıkka gidiyorsa elin.

Kaçacaksın.

Öyle uzağa kaçacaksın ki;

Durduramadığında kendini ne işaretleyecek kalem olacak çevrende,

Ne de soruyu hatırlayacaksın.

Şıklar yanlış ya da doğru olmayacak soru olmayınca.

Ve durdurman gereken bir sen bile olmayacak belki, kim bilir...

Kaçamıyor musun?

Boz o halde..

Soruyu sil..

Tek bir an bile olsa durdur kendini ve doğru şıkkı işaretle.

Ne yaparsan yap.

Unutma.

Tek yanlış tüm doğruları götürebilir bazen.

D.B