12 Temmuz 2013 Cuma

Mesele Sınırlarını İhlal Edebilmekmiş



Kendi sınırlarını ihlal ederek başla yarına.


Her zaman kalktığın taraftan değil de diğer taraftan kalk mesela.

Hep gitmekten korktuğun ama içinde kalan bir yere git.

En söyleyemediğin cümleleri kur aynaya bakarak.

Çok uzun zamandır görmeyip özlediğin birini ara.

Cümlelere ve kelimelere sınır koyma bir gün boyunca.


Elin telefona gidip ekrana baktığında, hiç bir şey yoksa şayet, yerine geri bırakma.

Ne düşünüldüğüne , ya da ne düşündürdüğüne değil, ne düşündüğüne odaklan bir gün boyunca.

Kendini dinle.

Her şeyi herkesi;

Gururunu, korkularını, önyargılarını mantığını ve hatta sorumluluklarını bir kenara bırak.

Madem ihlal ediyorsun sınırlarını.

Sınır koyanlardan arınmalısın en başta.

Yarın ben olmayabilirim biliyor musun?

Daha kötüsü de var, sen olmaya bilirsin.

Sınırlarımız.

Biz yoksak onların ne önemi kaldı ki?

Yarın sen yokken anlamsızlaşacak her şeyi bir kenara koy, sen olmasan bile var olsun istediklerin için at her adımını.

Günün sonunda yatağa yattığında.

Anlayacaksın.

Erken diye bir şey olmadığı gibi. Geç diye bir şey de yok hayatta.

Pek çok doğru bildiğin yanlış ve yanlışların arasında ne çok doğru varmış göreceksin.

En olmaz dediklerin arasında pek çok olasılıkla karşılaşacaksın.

Yaptıklarına şaşıracaksın.

Ve başkalarının seni şaşırtmasındansa kendini şaşırtabilmenin ne kadar özgür hissettirdiğine tanık olacaksın.


Ve yatağına yattığında yaptıklarını sorguluyor isen şayet.

Ama daha az keşken var ise,

İhlal ettin demektir kendini.




Olmadı mı?

O halde yarın tekrar soldan kalkarak başlamalısın güne.




Ve yapamam dediklerini yapmaya ayırmalısın bir gününü daha.