İlk duyduğumda şaşırdım..
En büyük yalanlar en büyük iyiliklerin sonucunda atılırmış.
İyilik egonun altında ezilse de içses diye de birşey var dedim kendi kendime.
Yokmuş.
Öyleymiş.
Tepki verilemeyecek kadardı..
Aynı şeyi bir kere daha duydum sonra.
Bu kez daha az şaşırdım sanırım. Hatırlamıyorum.
Önemli değil dedim kendime.
Duymak ile inanmak arasındaki yolda sormak ayırt ediciydi çünkü. Herkesten ayrı durduğuna ve tuttuğuna dair bir perçindi. Kimbilir belki erken dönmekti.
Sorduğunda sözcükler belirlerdi rotayı.
Sorulmadığında..
Sonra bir kere daha duydum.
Bu kez anladım ki; sorgulanması gereken değerin varlığıydı niteliği değil.
Kaybetmek için önce sahip olmak gerekirdi.
Ve iki kere düşünüyorum..
İyilik yapmak için artık.
Kavramları sorgulamayı da bıraktım.
Dünya öyle bir yer değil.
Posted via Blogaway