6 Ağustos 2012 Pazartesi

Boşa atılmış pek çok kulaçtan sonra bir kere daha boğazı geçmeyi denedim, olmadı..

Umrunda olmak ,olmamak, umrunda olduğunu sanmak..

Ne kadar manasız..

Bir insanın etki sınırının dahilinde olmak önemliyken , bir kimsenin sizin etki sınırınıza dahil olup olmama durumu o kadar önemsiz ki aslında..

Önemsiz!!

Bencilce mi?

Hiç sanmam...

Önemsediğiniz bir kimsenin, önemsenmediğine olan sonsuz inancı karşısında çaresiz kaldınız mı hiç?

Bununla başa çıkmayı denediniz mi?

Ben denedim.

Bir insanın etki sınırımın içinde oluşunu önemsemekle kalmadım üstelik;
Onun etki sınırı dahilinde bulundum.
Bunu anlatmaya , buna ikna etmeye çalıştım.

Önemsendiğini reddeden kırılmış bir zihni tamire çalıştım.

Denedim ve başardım sandım...

Anlattım inandırdım...

Öyle sandım..

Olmadı..

Şimdi ise;

Doğrudur; bence her kim etki sınırımdaysa bu umrumda olmamalıdır.

Umrumda olmaması bencillik değildir. 

Bir koruma kalkanıdır.

Aksinden kaçıştır.

Yorulmadan  önce duraksamaktır.

İnanmayı reddeden bir zihne saygı duymaktır.

Boşa bir kulaç daha atmamaktır.

Hala; bencillikse ,

Öyle olsun...

D.B


1 yorum:

  1. Artik birbirimize daha yakiniz... Senin baslangicin 3 agustos, benim bitisim 4 agustos....Tum dolunaylari sana hediye ettim... Tum dogrulari sana verdim... Al, koruma kalkaninda senin olsun, onemsendigini reddeden bir zihniyet olarak bencilligi ben kabul ediyorum...

    YanıtlaSil