Bana sabretmeyi öğret...
Takıntılı gibi davrandığım ve çabuk sonuca gitmek istediğim her şey de biryerlere çarpmaktan , incinmedik yerim kalmadı artık..
Sonuç neden hep hızla elde edilen bir şey değil anlayamıyorum..
Oysa ben kimseyi bekletmeyi sevmem, tepkilerim hızlıdır, basit düşünüp de sonuca gitmeye çalıştığımda da daha komplike olaylarda da bu hep böyle olmuştur.
Kötü bir şey mi bu?
Beklentilerimin de bu yönde olması normal değil mi? Elbette bu hızlı sonuca ulaşmak takıntısı bana daha çok hata getiriyor... Ama beklemek de yıpratıyor.. Hızla yanlış sonucu alıp tekrar başlamak mı , uzun süre beklemek ve yıpranmak bunun sonucunda da doğru ya da yanlış bir sonuca ulaşmak mı daha tercih edilebilir..
İlkini seçiyorsam, hata riskini alıyorsam bu deneyimsizliğimden mi kaynaklanıyor?
Varsın öyle olsun..
Ben buyum..
Hep buydum..
Düzelmeyeceğim diye inat etmiyorum; ama düzeltemiyorum... Bende sabır kelimesinin bana bir kelimeden daha fazlasını ifade etmesini isterdim elbette.
Bekleme eyleminin her insan için olduğu kadar zor olmasını tercih ederdim, tercih hakkım olsaydı...
Aranıyor...
Belki bir büyüme iksiri...
Sabretmeyi öğretecek bir öğretmen...
Hindistana gidiş bileti ve bu arada da yüksek lisans yapıp, işe gitmeye devam edecek bir adet kopya d.b
Çözüm..
D.B
"Büyük olmak için (...) direneceksin. Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır. Kendini büyük değil, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin."
YanıtlaSil