12 Nisan 2012 Perşembe

Öyleymiş..

Tek harf koysan başına..
İlk tahminimde bulurdum kelimeyi..

Hisler kelimeye evrilmez çoğu kez, sadece bir harfe takılıp kalır.
Harf anlatmaz kendini, o hep susar.

Harf susmuştu,
Kelimeyi öyle iyi biliyordum ki umursamadım bu kez.
Sesteki tını da yeterdi zaten , harfi koyan sen olmuşsa artık.

Harf yoktu, beden dilini takip etmedim,
Sende takipsizlik kararı almıştın zaten..
İzlemedin.

Çocuklar büyüyünce ,büyüdüklerini kabul edemezmiş yetişkinler, hep öyle demezler mi?

Öyle olmadı bu kez.

Büyüdüğümü kabul eden bir yetişkindi , harfi susan
Tahmin etmeye çalışmayan da onunla fikir birliği yapmıştı zaten..

Susmak da konuşmaktı bazen ve konuşurken de susabiliyordu insan,
Pek çok şey ama hiç bir şey söylememek de mümkünmüş.

Zaman hep yıpratma eylemini barındırmazmış bünyesinde, bazen sadece yıprattığını düşündürürmüş.
İlk hoyratlığı geçtiğinde harabe bırakır zannedilir ya hep..
Yanılgıymış.

Değer kaybedilmezmiş mesela, kazanıldıysa sükunetle bir kenarda beklermiş.

Beklemek çözümü getirmezmiş. Bazen tek bir tuş gerekliymiş.

Ateş yeterince güçlüyse rüzgar onu güçlendirir, söndüremezmiş.
Güçsüz olan ateşin sönmesi için rüzgar bile gerekmezmiş.

Ve öğretirmiş bazen biri gelip tüm bunları.

Konuşmadan.

Kalmadan.

Bakmadan.

Davranmadan.

Yalnızca varlığı anlamana yetermiş.


D.B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder