14 Haziran 2011 Salı

Kum torbası...

Koşuyorum ama yorgunum, niye bağladım bu kum torbalarını diye ayaklarıma bakıyorum, anımsadım; daha güçlü olmak için bağlamıştım.

Hayır, yalan attım , ben bağlamamıştım gerçekte onları.

O bağladı, ben söktüm; ama hala yorgunum...

Tekmelerim daha sert artık, onlarla koşmaya alıştığımdan, olmadıklarında daha hızlı koşuyorum...

Ama yara izlerim duruyor... İlk zamanlar çok düştüm onlarla koşmaya çalışırken, hep yaralanmışım farketmemiştim... Söktüm, kum torbalarımı ,yoklar! Ama yaralar... Onlar hala var... Sadece izleri bile olsa ben yerlerini biliyorum.

Bak!! Sende gör! Yok kum torbaları, endişelenme artık...

Bacaklarım, daha güçlü ama daha çirkinler... Zamanla düzelirler dimi...?

Eskisi gibi olsunlar istemiyorum elbette ama düzelirler...
Dimi?

Gidicem ve gelicem... Her döndüğümde biraz daha biz olucaz, daha fazla biz, daha fazla, daha fazla...

Hadi uyu ve endişelenme , inan sen bana üzülmesen hiç bir kaybım yoktu benim.

Yarı kapalı yarı açık gözlerin... Uyudun ama,hissediyorum, hala endişelisin..

Endişeli nefes alışverişin.

Böyle ol istemiyorum...

İnan bana...

Bak onlar DAHA GÜÇLÜLER...

Ben DAHA İYİYİM...

p.s  Hep bana diyorsun ki benimle ilgili hep şakalı , zıpzıplı şeyler yazıyorsun=) E, seninle çok eğleniyorum da ondan sanırım, bir de o kadar az insan kaldırıyor ki şaka... Al madem, öyle istedin bende öyle yaptım, sana yazdım... Ciddi yazdım, şaka ve zıpzıp yok bu kez... Ciddiyetin dozu kaçtı galiba biraz, belki de henüz doz tutturacak kadar büyümemişimdir... Seni seviyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder