11 Haziran 2011 Cumartesi

Şarap şişesinde balık olsam, dalsam, çıksam ya da sadece kahkaha atsam...

Her gün yeni bir şeyler öğreniyor insan kendine yeni vasıflar ekliyor. Deneyerek, pek çok şey kazanıyor , kaybediyor, ama tekrar denemek için düşse de kalkıyor.

Bütün hayat , amaçlar tek bir şeye odaklı; Mutluluk...

Sahi çok mu zor mutlu olmak, zor olan sürekliliğini sağlamak sanırım...

Mutluluk üzerine bir hikaye okumuştum. Didaktik bir amaçla yazılmıştı. (Mesnevi'de okumuştum diye hatırlıyorum, ancak belki başka bir

yerde okumuş da olabilirim.)

''Bir kral , mutluluğun sırrını öğrenmek isteyen oğlunu, uzak ülkelerden birinde yaşayan, bir alimin yanına gönderir.

Oğlan gider alimin bulunduğu yere ve ona mutluluğun sırrını öğrenmek istediğini söyler. Adam peki der, ama önce; genç bir şey yapmalıdır.

Alim, bir çay kaşığının içine bir damla zeytin yağı damlatır, ve gençten gidip bütün evini dolaşmasını, duvardaki tabloları, mobilyaları incelemesini ve sonra yanına gelip , neler gördüğünü ona anlatmasını ister. Ancak genç adam bunu yaparken çay kaşığını elinde tutacak, ve o bir damla zeytin yağını dökmeyecektir.

Genç adam gider bütün evi dolaşır ve geri gelir, çay kaşığının içindeki damla hala dökülmemiştir. Alim genç adama neler gördüğünü en çok neyi beğendiğini sorar ancak genç adam , cevap veremez çünkü bir damla zeytin yağına öyle konsantre olmuş dökmemek için öyle uğraşmıştır ki, böylesine onu dökmemeye odaklanmışken evi inceleyememiştir.

Bunun üzerine alim kaşığı tekrar adama verir ve yine zeytin yağını dökmeden gelmesini ancak bu kez evide incelemesini ister.

Genç adam gider evi gezer,duvardaki tabloların ne kadar güzel olduğunu, mobilyalarda ne kadar ince bir işçilik olduğunu farkeder eve hayran kalır. Bir önceki gezintisinde bunları nasıl farkedememiş olduğuna inanamayarak alimin yanına gider.

Anlatmaya başlar, alim sözünü kesmeden, gencin heyecanla tüm detayları anlatmasını bekler, sonra gülümser ve çay kaşığını işaret eder.

Genç adam çay kaşığını tümüyle unutmuştur, zeytin yağı da elbette dökülmüştür.

Alim genç adama döner ve '' mutluluk , güzellikleri farketmeyi ve hissetmeyi ertelememek ancak bunu yaparken kaşıktaki bir gram yağdan olmamakla mümkün'' der.

Mutluluğu elde etmek pek kolay görünmedi gözüme bu öyküyü okuduktan sonra...

Güzellikleri farketmek nispeten kolay olsa da aldanmamak ve bir damla yağdan olmamak zor.

Galiba...

Belki de değildir , belki tek yapmamız gereken önce ne istediğimizi farketmek, ve karar vermek sonrada onu nasıl isteyeceğimizi bilmektir...

Ben liste yapmaya başladım bile..

Başlamak bitirmenin yarısı demişti biri hatırlıyorum.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder