1 Haziran 2011 Çarşamba

''Parla'' Eğer inanırsa her insan parlar...

Güneşin her gün bizim için doğduğunu unutuyoruz, haksızlık ediyoruz...

Bu mucizeye kaçımız teşekkür ediyor?

Kaybetmeden değerini anlayamadığım onca şey üzerine düşündüm bugün... Elimde olduğunda yalnızca olması gereken sandığım pek çok şey varmış... Farkettim ki onlar için bile teşekkür etmemişim.

Çıkarıp bir kenara koymuyorum onları, geçmişle yaşamamayı kısa süre önce öğrendim ben, en çabuk şekilde hemde. Delirmeye yaklaşmışken son anda sıyırmak öyle bir şey... Geçmişle yaşamamayı öğreniyor insan... Hayır! Geçmişi reddetmiyorum, öylece silkelemiyorum, tozunu alıp rafa da kaldırmıyorum... Tek tek özenle seçtim saklamam gerekenleri, gerisini, bıraktım.. İtmedim,örselemedim, silkelemedim yalnızca durgun suya bir tahta parçası bırakır gibi, bıraktım...


Öğrenemediklerim de var elbette bazen yaşayarak bile öğrenemiyor insan...

Yarın bu yılın 2. günü, hayatımın bundan sonrasının ilk günü...


Hayat 0 , ben 1 im demek değil bu, maç yapmıyorum, hayatta ,bende... Hikayenin sonu hep olamasada, çokca iyi bitsin istiyorum...

Hayatımda benimle birlikte parlasın... Sanırım bunu istiyorum...

Gözlerimi kapatıp yalnızca parladığımı düşünmek kolay..


Kendimize ''PARLA'' dediğimiz de gerçekten de parlıyoruz bence...

Bir karar aldım yarın sabah penceremi açıcam ve güneşe teşekkür edicem, yarın güneş, benim için doğuyor olacak, ve en kalabalık en gürültülü yerde gözlerimi kapatıp ''parla!'' diyeceğim kendime...

Bu güne dek ne yaptıysam , kendime yaptım; ekledim, çıkardım, üzdüm, üzüldüm, kırdım ,kırıldım... Haziran da başlıyor demiştim bu yıl benim için ilk günümde huzurluyum , 2. günümde de çok mutlu uyanıcam...

Siz de parlamayı deneyin , belki bir gün yolda geçerken biribirimizi görüp , nasıl da parlıyor deriz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder