Bu blog olayı şizofrenik bir durum sanırsam, ilk gün sabah 5 e kadar yazdım. Yok artık demeyin vallaha yazdım, sanki yazdıklarım öyle şeyler ki milyonlar ilgiyle okuyacak, yarın ne yazacağımı merak edecek, bulunmaz bir yetenek olduğum fark edilecek, ulusa sesleniş tadında yazıyorum...
Tek izleyenim yokmuş onu da az önce fark ettim, ben şu yayınla tuşuna basınca dünyam değişecek sanıyordum halbuki...İlk takip eden siz olun yazısıyla göz göze geldiğim anda bir burukluk hissetmedim değil...
Çocukluktan beri hep hayal kurmayı severim ben zaten... Bir tarafım gercekçilikten öyle uzak yani! Sürreal bir dünyada yaşıyorum...
Biri gelse sorsa niye okumalıyım senin bloğunu diye , düşündüm de vericek cavabımda yok, ben okumam şahsen onu da az önce fark ettim, vurgun vurgun üstüne...
Bu bir delilik hali, kendin pişir, kendin ye kıvamında yaz babam yaz... Sabahtan akşama akşamdan sabaha zaten yazıyordum tek farkı bir de yayımlıyorum şimdi.
Geçenlerde bir öykü de yazmaya başladım 20 sayfa yazdım , şu son günlerde bir satır ekleyemiyorum, kurudum kaldım mı ne oldu onu da anlamadım... Kelimem bitti sanki..
Herkes okusun , herşeyi bilsin istiyorum bu delilik hali kayışı koparmak diye özetlenirdi eskiden, bende hep kopuktu o kayış (yada bana öyle derlerdi), bu kez ne isim vericem bulamadım şahsen...
Uyuyup uyansam da birşeyler yazsam dediğimi itiraf ediyorum, şu durumda tımarhane yolları taştan galiba...
İlk izleyicin olmaktan gurur duydum :)) İçtenliğin yazılarını okunabilir yapıyor. Herkes aslında kendini inkar ederken , sen kabul edip üstüne yayımlıyorsun :)) Güzel kısaca ...
YanıtlaSil